24 Nisan 2013 Çarşamba

Her şey gözümüzün önünde


Herşey gözümüzün önünde olup bitiyor. Söylenecek o kadar çok şey var ki.

Alevisi sünniye, Ermeni'si Türk'e, Türk'ü Kürd'e, sağcısı solcuya düşman.

Akademisyenler ilimlerinden mağrur, sözde aydınlar kibir deryasına dalmış halkı küçümsemekte.

Müslümanlık debbağın dövdüğü gön misali herkes çekmiş bir ucundan önüne gelen parçayı döğmekte. Bir "dincilik" furyası ki almış yürüyor. İslam sancaktarı millet dedesinin davasını unutmuş okullardaki din dersine, sokaklardaki cami sayısına takar olmuş.

Millet desen on fırka bin fırka onbin fırka, tarihinin en kafası karışık dönemini yaşıyor. Sağcı, solcu, liberal, milliyetçi, ülkücü, muhafazakar, demokrat, cumhuriyetçi, sosyal demokrat, sosyalist, komünist, özerkçi, faşist, dinci, kemalist, cemaatçi, ulusalcı...Bunların binlerce kombinasyonu ve türevi daha...

Memlekette bir "intikam" ve "temizlik" operasyonu. Ona paralel olarak teröristbaşının hapisten çıkması "tartışma konusu" olabilecek duruma gelinmiş.

Öğrenciler heyecanlarından kullanılmaya açık. Kafalarından ziyade elleri çalışır vaziyette. Dinlemeden ziyade konuşma revaçta.

İnsanların bile değerini belirleyen mehenk para olmuş.

Bakkal Niyazi amca bile telefonunun dinlendiğinden şüpheli.

Zengini zenginliğinden, yoksulu yoksulluğundan bencil.

Bilen bildiğinden bilmeyen bilmediğinden kör cahil.


Ve biz umud edenlerdeniz. Allah'tan ümit kesilmez diyenlerdeniz. Bir gün... Bir gün bu millet kalkacak, üzerindeki kiri temizleyecek, pislikleri atacak ve hak ettiği devlet gücüne kavuşacak. Hatırladığı, özlediği, ah çektiği eski günlerine nispet yaparcasına Fatih'ler, Yavuz'lar yetiştirecek. İnanıyoruz, inanıyoruz ve bu binlerce kilo yükü kaldırmaya çalışıyoruz, omuzlarımızın üstünde yükselmesini istiyoruz. Bu karanlığın aydınlanması için yanan mum olmaya çalışıyoruz. Belki bizim ateşimizle o kutlu yangın çıkmayacak ama en azından ateşimiz sönmeyecek.

Allah bizi muvaffak etsin .Ben ve benim gibi düşünenleri, mürşitlerimi, yoldaşlarımı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder