4 Ocak 2014 Cumartesi

Diksürüngenler

                     Orhan Veli diyor ya bir şiirinde anlatamıyorum diye. Şiirde anlatamamak olur mu şiir zaten anlatabil diye kullandığın bir araç. Bende yazmaya başlarken öyle diyeyim bari. Anlatamıyorum, kelimelere dökemiyorum ama bir deneyelim bakalım melali hatırlatabilecek miyiz.


                    864 bin ayrı yerden çekiştiriliyorum. Yol belirlemek çok zor. At izi it izine karışmış. Bozulmamış hiç bir düstur yok. Tek yol İslam demekten başka hiçbir çare yok. Hayatta sevilmek ve sayılmak için twitterda okunur olman gerek. Twitterda okunur olmak için de ya yıllar öncesinin klişelerini insanlara sunacaksın ya herşeyle dalga geçeceksin ya da ayakkabı kutusuyla ilgili en iyi tweeti sen atacaksın. Bir ara varımızı yoğumuzu fotoğraf çekmeye yatırmıştık hatırlıyor musunuz. Facebookta çok like almak için...Şimdi benzer görevi instagram üstlendi. Karşı cinsler birbirini beğenirken normal hayatta hoşlansa bile fotoğrafları kötü diyor. Kahve çikolata ve kitapla fotoğraf çeken hanım kızımız bir anda entelektüel sıfatı alabiliyor. Sadece Orhan Veli'nin bir şiirini bilip lise edebiyat dersi almış sol görüşlü üniversite öğrencisi bir anda yeni şiiri eski şiire karşı savunabiliyor. Hayatımız klişelerle dolmuş. İnanabiliyor musun dudaklarını öpücük atar hale getiren bir kız bu halinden hiç utanmayıp fotoğrafını çekip internete koyuyor ya. Sen ne hale gelmişsin bilerek veya bilmeyerek.


                   Geçenlerde metroda ikisi yerde biri koltukla oturan üç tane liseli dallamayla karşılaştım. O yaşlara çok uzak olmadığımız için tipleri dönemlerinin popüler çocukları olduğunu gösteriyor. Sonuçta saçın ön perçemini iki karış dışarı çıkarıp bere takan üstüne buz gibi havada önü açık deri ceket giyen kaç kişi varki. Yaşlı ve çok yüklü bir kadın bu dallamaların grup liderinden yer istedi haklı olarak ancak teşekkür etmesine rağmen bu dallama 10 dakika ayakta duracağı için gariban kadına etmediği laf kalmadı. Lan lavuk kız arkadaşın üç saat tek ayak üstünde beklersen seni öpeceğim dese amuda kalkıp tek el üstünde beklersin düşüncesi bozuk şerefsiz. Bu herife alıp karşına desenki faraza ülke kendi eliyle silah kaçırıyormuş ne diyorsun bu konuda diye: "Deniz Gezmiş, Che, Atatürk İzmir"den öte ağzından laf çıkmaz ama götü tavanda ibnenin.Yaşlı bir kadına hakkını verdiği için tafra yapmayı biliyor piç. Zorladım yapmamak için ama ağzım bozuldu özür dilerim.


                 Adam ülkenin milli kütüphanesine gelmiş. sabah uyanmış yer kalsın diye giyinmiş üşenmemiş ne zaman molaya çıksam lobide eli sevgilisinin arka taraftan belinin altında...Lan bunun yeri burası mı git bi ders çalış ulan. Niye geldin buraya yavşak yer işgal ediyosun insanlar sırada bekliyor. Okuma salonlarının kapısının başında birikip kahkahalarla gülerek muabbet eden arkadaş grubu da kesin senin tanışındır. Bu yüzsüzlükle mutlaka bulmuşsunuzdur birbirinizi.


                İki hafta önce hava ankarada sıfırın altındaydı, gerçekten çok soğuktu otobüs durağına yürüyene kadar ruhu teslim ederdik yani. Bu soğukta kızılayda bi sebepten dolayı yürürken sağımda gördüğüm şey artık yuh dedirtti. Bir kız göğsünün derinliklerine -anladığım kadarıyla yeni- dövme yaptırmış. Onu göstermek için bir de dekolte giymiş. Donarsın be donarsın şaka değil. Normal insanlar olarak biz boynumuz açık kalmasın atkıyı iyi saralım derken kız yazlık dekolte kıyafeti giyip kabanının önünü açıyor ya bu nasıl birşeydir artık. Dövmeyi de herhalde yeni yaptırmış olmalı yoksa göstermek için bu kadar hevesli olmazdı. Sanırım...


               Yani Tarık Buğra bunlara "diksürüngenler" dedirtmekte çok haklıymış.


               Ne yapacağımı nereye tutunacağımı bilemiyorum. Sigaraya tutunayım diyorum. Ona da zam gelmiş. 2008-2009'da 3.90 olan Winston Light 2013-2014 yılında 8 lira. O zamanlar 1.10 lira olan öğrenci otobüs bileti şu an 1.30 lira. Ne iş diyesim geliyor yahu ne iş. "Sigara tüketilmesin diye yaptık." Bence bandrollü sigara tüketilmesin diye yaptınız. Vatanın evlatları pkk'dan kendi kurşununu kendi satın alsın diye yaptınız. Zam haberinden milletin içi çıktı. Cemaatle hükümet kavga edecek diye memleketin çivisi çıktı. Yıllarca vatan diye millet diye gezerken ülkeyi terketmek isteyen solcuların arkasından iyi okuduk. Ama memleket yaşanılmaz hale gelmeye başlayınca onları da iyi anladık. Hukuk 2. sınıf öğrencisiyim. Bulamadım hakime savcıya birine rüşvet vermeden iş yapabilen avukat. Hukuk derslerinde sürekli yargıtayın temyiz mahkemesinin hukuka kanuna düpedüz aykırı kararlarını okuyoruz. Daha dün Ergenekon Balyoz'un savcısıyım diyen hükümet kanadı şimdi orduya kumpas kuruldu diyor. Bir hukuk öğrencisi olarak neyini okumalıyım bu bölümün neyini. Nasıl umutlu olmalıyım mesleğimden?


             Bilemiyorum. Safahattan bir bölüm daha okuyarak "o zamanlar da böyleymiş" diye avutuyorum kendimi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder